-
1 boru hattı
Rohrleitung f -
2 boru hattı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > boru hattı
-
3 boru hattı
n. pipe line -
4 boru\ hattı
трубопрово́д (м) -
5 boru hattı
трубопровод -
6 boru hattı
pipeline -
7 ana boru hattı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > ana boru hattı
-
8 basınçlı boru hattı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > basınçlı boru hattı
-
9 petrol boru hattı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > petrol boru hattı
-
10 yeraltı boru hattı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yeraltı boru hattı
-
11 petrol boru hattı
n. pipe line* * *pipeline -
12 nakil boru hattı
n. conduit -
13 gaz boru hattı
gas pipeline -
14 petrol boru hattı
pipeline -
15 boru
boru Rohr n, Röhre f; MUS Trompete f; Signal n;boru anahtarı Rohrschlüssel m;boru çalmak Trompete blasen; Signal geben, hupen;boru değil! fam das ist kein Pappenstiel!;boru hattı Rohrleitung f, Pipeline f;-in borusu ötmek fig etwas zu sagen haben -
16 boru
горн (м) труба́ (ж)* * *1) труба́boru anahtarı — торцо́вый га́ечный ключ
boru bağlantısı — соедини́тельная му́фта
boru bileziği / flençi — фла́нец
boru dirseği — коле́но трубы́
boru döşemek — укла́дывать / прокла́дывать тру́бы
boru gömleği — ко́жух ствола́
boru haddesi — прока́тка труб
boru hattı — трубопро́вод
boru hunisi — растру́б, воро́нка
dikişsiz boru — цельнотя́нутая труба́, бесшо́вная труба́
kaynak borusu — сварна́я труба́
kazan borusu — коте́льная труба́
petrol borusu — нефтепрово́д
2) муз. труба́boru çalmak — а) игра́ть на трубе́; б) подава́ть сигна́л на трубе́
3) сигна́л ( подаваемый на трубе)ileri borusu çalmak — игра́ть сигна́л "в ата́ку"
kalk borusu — сигна́л "подъём"
yangın borusu — сигна́л пожа́рной трево́ги
yat borusu — сигна́л "отбо́й"
yemek borusu — сигна́л "на обе́д"
4) анат., бот. труба́, тру́бкаnefes borusu — дыха́тельная тру́бка
işi borudur — дела́ его́ дрянь
-
17 hat
линия, черта, путь, трасса- akımsız hat
- alçak basınçlı gaz hattı
- ana boru hattı
- ana demiryolu hattı
- ana hat
- ana havagazı hattı
- ana su hattı
- arazi bölme hattı
- ayarlama hattı
- basınçlı boru hattı
- besleme hattı
- boru hattı
- buhar hattı
- bükme hattı
- cereyansız hat
- çift demiryolu hattı
- dahili elektrik hatları
- dekovil hattı
- demiryolu hattı
- dikey hat
- doruk hattı
- doyurma hattı
- dönüş hattı
- düşey hat
- düz hat
- elektrik hattı
- elektriklendirilmiş demiryolu hattı
- emme hattı
- enerji nakil hattı
- gaz hattı
- geçici hat
- haberleşme hattı
- hava hattı
- havagazı hattı
- havai hat
- iletişim hattı
- kablo hattı
- kayma hattı
- kör hat
- kuvvet hattı
- manevra hattı
- merkez hattı
- nakil hattı
- noktalı hat
- nötr hat
- payplayn hattı
- petrol boru hattı
- radyal hat
- sahil hattı
- seviye hattı
- sevk hattı
- sıfır hattı
- su ayırım hattı
- su hattı
- su taksimi hattı
- şakuli hat
- tali demiryolu hattı
- tazyik hattı
- tek raylı hat
- telefon hattı
- tertip hattı
- toprak hattı
- ufki hat
- ulaştırma hatları
- yan hat
- yatay hat
- yedek hat
- yeraltı boru hattı
- yeraltı gaz hattı
- yeraltı hattı
- yerel demiryolu hattı
- yüksek basınçlı gaz hattı
- yüksek gerilim hattı
- yüksek gerilimli hat
- zincir hattıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hat
-
18 döşenmek
1) страд.-возр. от döşemekbir boru hattı döşenecek — бу́дет проло́жен трубопрово́д
odaya halı döşendi — в ко́мнате постели́ли ковёр
sokağa asfalt döşendi — у́лицу асфальти́ровали
2) разг. [на]говори́ть оби́дные / оскорби́тельные слова́; написа́ть дли́нное письмо́ и т. п. с упрёкамиşimdiye kadar sabrediyordu, bugün döşendi — до сего́ вре́мени он терпе́л, сего́дня разрази́лся упрёками
3) слечь в посте́ль, [за]боле́тьbirkaç ay ayakta gezdi, sonunda döşendi — не́сколько ме́сяцев он был на нога́х, но в конце́ концо́в слёг
-
19 gaz
газ (м)* * *IIIgaz bezi — ма́рля
gaz boru hattı — газопро́вод
gaz geçmez — газонепроница́емый
gaz hâlinde — газообра́зный
doğal gaz — приро́дный газ
••- gazı kesmek
- tam gazla -
20 su
вода́ (ж)* * *- yu1) вода́su almak — а) промока́ть ( об обуви); б) дава́ть течь (о лодке, судне); в) мор. брать питьеву́ю во́ду ( в судно)
su basmak — затопля́ть водо́й
su çekmek — а) впи́тывать во́ду; б) брать во́ду из коло́дца
su dökünmek — облива́ться водо́й
su etmek / göstermek / yapmak — дава́ть течь ( о судне)
su geçirmez — водонепроница́емый
su kaçırmak — а) пропуска́ть во́ду; б) арго моро́чить го́лову кому
su tesisatı, su boru hattı — водопрово́д
su vermek — а) полива́ть ( растения); б) напои́ть ( животных); в) дать во́ду кому; г) остужа́ть в воде́ калёный мета́лл
deniz suyu — морска́я вода́
içilir su, içme suyu — питьева́я вода́
kaynar su — кипято́к
maden suyu — минера́льная вода́
musluk suyu — водопрово́дная вода́
tatlı su — пре́сная вода́
yağmur suyu — дождева́я вода́
2) в соч.sular — во́ды
kıyı suları — прибре́жные во́ды
sanayı suları — промы́шленные во́ды
termal / şifalı sular — минера́льные исто́чники
yeraltı suları — подзе́мные во́ды
3) во́ды, во́дный масси́в; во́дные простра́нстваkara suları — территориа́льные во́ды
su baskını — наводне́ние
su basma — затопле́ние
köyü su bastı — деревню́ затопи́ло
su kavşağı — слия́ние рек
su yüzü — пове́рхность воды́
suyun yüzünde — на пове́рхности воды́, на воде́
4) река́, ре́чка5) врз. сокdomates suyu — тома́тный сок
portakal suyu — апельси́новый сок
mide suyu — физиол. желу́дочный сок
6) эссе́нция ( получаемая из пахучих цветков)çiçek suyu — цвето́чная эссе́нция
gül suyu — ро́зовая вода́
7) отва́р, насто́й; бульо́нet suyu — мясно́й бульо́н
pirinç suyu — ри́совый отва́р
tavuk suyu — кури́ный бульо́н
iki su yıkamak — стира́ть два ра́за
••suda balık satmak — погов. дели́ть шку́ру неуби́того медве́дя
suyu görünce teyemmün bozulur — посл. при ви́де воды́ в омове́нии песко́м уже нет нужды́ (если есть возможность решать вопрос законным путём, то почему не воспользоваться этой возможностью)
suyu görmeden paçaları sıvamak — погов. засучи́ть штани́ны, не ви́дя воды́
- suyunu almaksu uyur, düşman uyumaz — посл. во́ды спят, враг не дре́млет
- suyu baştan kesmak
- sudan cevap
- su çarpmak
- suyu keşilmiş değirmene dönmek
- suyunu çekmek
- sudan çıkmış balığa dönmek
- su dökmek
- suya düşmek
- sudan geçirmek
- su gibi - su gibi bilmek
- su gibi gitmek
- su gibi okumak
- su gibi terlemek
- suyuna gitmek
- suyunca gitmek
- suya göstermek
- su göstermemiş
- su yüzü göstermemiş
- su götürmez
- suyu ısınmak
- suyu kaynamak
- su içinde
- su içinde kalmak
- su iktiza etmek
- su kapmak
- sular kararmak
- su katılmamış
- suyu kesiyor
- su kesmek
- su kesilmek
- su koyuvermek
- suyu mu çıktı?
- yahu, İstanbulun suyu mu çıktı?
- suyu nereden geliyor
- suda pişmiş
- su okutmak
- suya sabuna dokunmamak
- suya salmak
- suyu seli kalmamak
- su serpilmek
- suyunun suyu
- suyuna tirit
- su yürümek
- su yüzüne çıkmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
boru hattı — is. 1) Doğal gaz arıtma ünitesinden alınan gazın, bir veya daha fazla dağıtım veya tüketim merkezine taşınması amacıyla tesis edilen boru şebekesi 2) Petrolü, çıktığı yerden başka yere akıtan boru tesisatı … Çağatay Osmanlı Sözlük
Akdeniz Boru Hattı — Med Stream (Türkisch: Akdeniz Boru Hattı; Hebräisch: מסדרון התשתיות [misde̞ ʁo̞n hataʃti jo̞t]) ist eine geplante Pipeline, die Elektrizität, Erdgas, Rohöl und Wasser aus der Republik Türkei nach Israel transportieren soll. Über die Verlegung… … Deutsch Wikipedia
boru — is. 1) Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir Soba borusu kazanın içinden geçerdi. N. Cumalı 2) Borazan Ankara da ilk sabah boru sesinden uyandım. R. E. Ünaydın Birleşik Sözler boru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boru yolu — is. Boru hattı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hat — is., ttı, Ar. ḫaṭṭ 1) Çizgi 2) Yazı 3) Ulaşım sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin bütünü, yol, geçek Demir yolu hattı. Otobüs hattı. 4) Elektrik akımı taşıyan tel veya kablo sistemi Bir kablodan muhtelif hatlar çıkar. S. F. Abasıyanık 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şalt binası — is. Gaz boru hattı ve ana dağıtım boru hattında, boru donanımı veya vana, basınç regülatörü vb. boru donanım elemanlarını korumak için yer altında inşa edilen bina … Çağatay Osmanlı Sözlük
Çukurova — This article is about a region in Turkey. For the district municipality in Adana, see Çukurova, Adana. Çukurova Region Location of Çukurova within Turkey … Wikipedia
Liste der Abkürzungen (Türkei) — Die Liste der Abkürzungen in der Türkei führt Artikel auf, die nach Abkürzungen in den Formen Akronym, Initialwort und Buchstabenkette benannt wurden, weil sie gebräuchlicher als die entsprechende Langform sind. Inhaltsverzeichnis 0–9 A B C Ç D E … Deutsch Wikipedia
Med Stream — (Türkisch: Akdeniz Boru Hattı; Hebräisch: מסדרון התשתיות [misde̞ ʁo̞n hataʃti jo̞t]) ist eine geplante Pipeline, die Elektrizität, Erdgas, Rohöl und Wasser aus der Türkei nach Israel transportieren soll. Über die Verlegung einer… … Deutsch Wikipedia
ana sayaç — is., cı Belirli bir yerleşim birimine veya bir şehre verilen toplam elektrik, su ve gazın ölçülmesi amacıyla, ana dağıtım boru hattı başlangıcına tesis edilen sayaç sistemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gider — is. 1) Bir iş için harcanan paranın bütünü, masraf Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım. H. Taner 2) Binalarda ortak kullanımla ilgili atık suların merkezî kanalizasyona iletilmesini sağlayan boru hattı 3) ekon.… … Çağatay Osmanlı Sözlük